Türk-İş Genel Başkanı Atalay’dan hükümete hodri meydan: ‘Özelleştirin bakalım yapabilir misiniz?’

Şeker-İş Sendikası’ndan Kamu Özelleştirmesi Eleştirisi

Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş), Ankara’da düzenlenen 23. Olağan Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Türk-İş’e bağlı sendikaların başkanları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen kurulda divan başkanlığına Nazmi Irgat seçildi. Açılış konuşmasını yapan Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, kamunun elinden alınan üretim kapasitesine dikkat çekti:

  • “Kamunun hakkı olan 70 bin tondan fazla üretim, göz göre göre elinden alındı. Bu kota peşkeşine karşı Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’a taşıdığımız sürecin takipçisiyiz.”

“Şeker Silah Gibidir, Özelleştirme Ülkeye İhanettir”

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı verdikleri mücadeleyi hatırlatarak, kürsüde şunları söyledi:

  • “Son 22 senedir her yerde söyledik: Şeker silah gibidir. Bu fabrikalar özelleştirilmesin. Bize deli muamelesi yaptılar. Şimdi geldiğimiz noktada haklı çıktığımızı herkes görüyor.”

Covid-19 sürecinde şeker fabrikalarının kritik önemini vurgulayan Atalay, hükümete seslenerek şunları dile getirdi:

  • “Özelleştirin bakalım, yapabilir misiniz? Yapamazsınız. Bir kamyon bürokrat çırpındı, ‘Yapmayın’ dedi. Dinlemediniz. O fabrikaları iyi yöneten de kötü yöneten de olur ama bu ülkenin malını çalanın Allah belasını versin.”

“Bizi Maraba Gibi Görüyorlar”

Atalay, sendikal örgütlenme ve işçi mücadelesi konularına da değinerek, iktidarın işçileri “oy deposu” olarak gördüğünü belirtti:

  • “Bu ülkede 4 bin 200 kişi her gün hayatını kaybediyor. Biz bu gerçeği biliyoruz. Bizi maraba gibi görmeye devam ediyorlar çünkü işçi ses etmiyor. Biz bu ülkenin yüzde 60’ıyız ama emeğin hakkı hâlâ verilmiyor.”

Sendika üyelerine seslenen Atalay, seçim sürecinde kendi temsilcilerine sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

  • “Seçtiğiniz temsilcinin arkasında durun. Siyasiye değil, kendi seçtiğinize destek olun. Aksi halde bizi yine köle yerine koyarlar.”

“Şimşek’e Anlatacak Bir Derdim Yok, Çünkü Anlamaz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gönderme yapan Atalay, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek şunları ifade etti:

  • “Ben dertliyim ama Şimşek’e anlatacak durumum yok. Çünkü anlamaz. Çalışanın derdini anlayan bir ekonomi yönetimi yok.”

Related Posts

Yatırımcılar rotayı oraya çevirdiler! Son 3 ayda büyük rekor kırıldı

Düşen faiz oranlarının etkisiyle yatırımcıların yeniden gayrimenkul sektörüne yönelmesi, satışlarda adeta patlamaya neden oldu. Uzmanlar, yaz aylarında faiz düşüşünün devam etmesi halinde yeni rekorların kaçınılmaz olabileceğini belirtiyor. 2025 …

2025 yılı yaş çay alım fiyatları belli oldu

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 yılı yaş çay alım fiyatının kilogram başına 25,44 lira olarak belirlendiğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “2024 yılında yaş çay rekoltesi 1 milyon 430 bin ton olarak gerçekleşmiştir. ÇAYKUR 2024 …

Dev banka resmen açıkladı: Ankara’ya taşınacak

İstanbul’da meydana gelen 6.2’lik deprem vatandaşlarda korku yaratırken beklenen büyük Marmara depreminin gerçekleşme ihtimaline karşılık özel şirketler de hazırlıklara başladı. İstanbul merkezli QNB Türkiye de olası afetlerde iş sürecini devam …

Samsung’un iPhone’a rakip modeli Türkiye’ye geliyor: Ön sipariş verenlere 8 bin lira indirim!

Teknoloji devi olan Samsung, akıllı telefon pazarındaki rekabette karşılık bir adım daha attı. Apple Ekim ayında yeni telefon modeli olan iPhone 17’yi piyasaya çıkarması bekleniyor. Samsung elini çabuk tutarak yeni telefon modeli olan Samsung Galaxy …

Sert düşmüştü! İşte altında son durum

Küresel piyasaları yakından ilgilendiren ABD-Çin ticaret müzakerelerinde gelen sürpriz anlaşma, dün altın fiyatlarını adeta dibe çekti. Daha önce tarife krizi ile yükselişe geçen altın fiyatları, eski seviyelerine .çekilmeye başladı. Tarafların …

Elif dersin ey hoca, manası ne demektir?

Dervişe “dünya nimeti nedir?” diye sormuşlar, “elemin senden gitmesidir” diye cevap vermiş. “Bu da ne ola ki?” diye merak edip tekrar sormuşlar. O da “dünya nimeti mutlak değildir, hastayken iyileşmek, açken doymak, cahilken öğrenmektir. Elemin senden alınmasına dünya nimeti derler. Ahiretin nimeti öyle değildir. Orada aç olduğun için yemezsin. Hasta olduğun için iyileşmezsin. Orada nimet mutlak ve kesintisizdir” demiş. Dervişi kızdırma pahasına “o halde ne yapmak lazım gelir?” diye sormuşlar bu