İsrail dostu firmalardan pişkinlik: ‘Boykot listesindeki markalar hala suçlunun safında!’

İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze saldırılarını durdurmak isteyen milyonlarca insan, İsrail’e ait veya siyonist kökenli baronlarca kurulan çok uluslu şirketlere boykot uyguluyor. İsrail ürünlerini boykot ederek “zulme” sessiz kalmayan kitleler, söz konusu markalara hem maddi hem de manevi zarar verebiliyor.

Küresel boykot listesinde gösterilen belli başlı firmalardan bazıları şunlar:

Starbucks, Burger King, McDonalds, KFC, Coca Cola, L’oreal, Lipton, Nescafe, Gloria Jeans, Jacobs, Caffe Nero, Nespresso, Nestle, Danone, Erikli Su, Hayat Su, Sırma Su, Cappy, Caprisun, Fuse Tea, Damla Su, Schweppes, Tropicana, Doğadan, Algida, Çerezza, Kent, Popeyes, Komili, 7Days, First Sakız, Lays, Domino’s Pizza, Unilever, Falım Sakız, Sbarro Pizza, Milka, Cheetos, Doritos, Pepsi, Activia, Yedigün, Pepsi, Sana Yağ, Magbum, Danone, Toblerone, Oreo, Pringles, Snickers, Olips, Subway, Albeni, Aptamil, Knorr, Oneo, Kitkat, Polo, Carte Dor, Fruko, Rocco, Danette, Cornetto, Algida, Burn, Ice Tea, Sprite, Nesquik, Tofita, Dove, Kotex, Bayer, Durex, Johnson’s Baby, Pfizer, Barbie, Lego, Colgate, Sensodyne, Flormar, Rossman, Elidor, İpek, Loreal Paris, Schwarzkopf, Hacı Şakir, Neutrogena, Blendax, Vaseline, Clear, Rexona, Dove, Gillette, Elseve, Bebelac, Maybelline, Calvin Klein, Johnson&Johnson, Permatik, Prima, Rejoice,

Marka İletişim Stratejisti ve Bilişim Vadisi Kurumsal İletişim Koordinatörü Leyla Gök, Anadolu Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, İsrail ürünlerine uygulanan küresel boykotun markalar üzerindeki uzun süreli etkisini yorumladı.

REKLAMLARINI ARTIRMAYA BAŞLADILAR

İsrail’in Filistinlilere yönelik insanlık dışı saldırılarına tüm dünyanın şahit olduğunu belirten Leyla Gök, “Bu zulme sessiz kalmak istemeyen milyonlarca insan da dua etmenin dışında neredeyse yapabilecekleri tek şey olan İsrail’e destek veren markaları boykot ediyor. Tüm dünyada verilen bu tepkinin oldukça etkili bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Markaların satışlarının düşmesi, bazı şubelerini kapatmak zorunda kalmaları ve buna karşı reklamlarını artırma çabaları da bu tepkinin ne kadar güçlü bir etki alanı oluşturduğunu gösteriyor.” dedi.

Gök, müşterilerin ürün satın alırken sadece maddi değil manevi olarak da tatmin duygusu yaşamak istediğine dikkati çekerek, markaların müşterilere verdikleri sözlere sadık kalmalarının önemli bir şirket stratejisi olduğunu dile getirdi.

MARKALARA TEMELDEN ZARAR

Gazze saldırıları sırasında İsrail’i destekledikleri için boykot edilen global markaların bu durumu geçmiş boykotlar gibi kısa süreli bir zarar olarak görüyor olabileceğini ifade eden Gök, “Bu boykot markalar için sadece kısa süreli bir maddi zarar değil, onlarca yıl verdikleri sözle inşa etmeye çalıştıkları markalarının temeline dinamit döşemektir. Markaların eylemleriyle vaatlerinin çelişmesi halinde tüketici güvenini zedeleyerek, markanın temeline zarar verebilecek bir uyumsuzluk yaratır.” diye konuştu.

ÇIKAR İÇİN MÜŞTERİLERE YALAN SÖYLÜYORLAR… SAFLARI SUÇLUDAN YANA

Gök, markaların artık ürünleri kadar pazarlamaya da yatırım yaptığına işaret ederek, yeni nesil müşterilerin markalardan sadece ürünlerinin iyi olmasını değil aynı zamanda toplumu iyileştirici söylem ve eylemlerde bulunmalarını talep ettiğini anlattı.

Müşterilerle söylem ve vaat birliğinde buluşamayan markaların bir süre sonra maddi açıdan zorlanacaklarının altını çizen Gök, şu ifadeleri kullandı:

Gök, markaların çıkarları için müşterilere yalan söylediğine vurgu yaparak, boykot edilen markaların müşteriler gözünde hiçbir değerinin kalmayacağı görüşünü paylaştı.

Gazze saldırılarında boykot edilen markaların “suçludan” yana tavır almasının stratejik ve “vicdani” olarak yanlış bir tercih olduğunu vurgulayan Gök, sözlerini şöyle tamamladı:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir