102 yaşındaki bilim insanı, uzun ömrünü genlere değil bu kurala borçlu

Loma Linda Üniversitesi’nde 102 Yaşındaki Beslenme Uzmanı Dr. John Scharffenberg’in Sırları

California’daki Loma Linda Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak görev yapan Dr. John Scharffenberg, 102 yaşına rağmen seyahat ediyor, araba kullanıyor, ders veriyor ve sağlıklı yaşamın en güçlü savunucularından biri olarak sahnede kalmaya devam ediyor.

Topsante.com’un haberine göre köklerinde Adventist inancının güçlü etkilerini taşıyan beslenme uzmanı Dr. Scharffenberg’e göre, ailesindeki erken ölümler genetik mirasın değil, alışkanlıkların önemini gösteriyor. Babası 76 yaşında kalp krizinden, annesi altmışlı yaşlarında Alzheimer’dan; iki erkek kardeşi ise genç yaşta hayata veda etmişti.

Dr. Scharffenberg’in Uyguladığı 7 Kural

  • Asla sigara içmeyin: “Tütünün zararları 1960’lardan bu yana biliniyor; kanserden kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarına kadar riskleri hiçbir doz masum bırakmıyor.”
  • Alkolden uzak durun: Orta miktarda kırmızı şarabın yararı olduğu öne sürülse de, “en ufak tüketim bile kanser riskini artırıyor” uyarısında bulunan Dr. Scharffenberg, Dünya Sağlık Örgütü tavsiyeleri doğrultusunda sıfıra yakın tüketimi öneriyor.
  • Her gün aktif olun: “Egzersiz, beslenmeden bile daha etkili” diyen doktor; tempolu yürüyüş, bahçe işleri ve basit esneme hareketlerinin bile hayati önem taşıdığını vurguluyor.
  • Düzenli öğün ve aralıklı oruç: Gün içinde atıştırmaktan kaçınıp, doğal ve minimum işlem görmüş gıdalarla beslenen Dr. Scharffenberg, son öğününü öğleden sonra erken saatlerde tamamlayıp ertesi gün 18:30’a kadar hiçbir şey yemiyor.
  • Bitki bazlı diyet: 20 yaşından bu yana vejetaryen olan Scharffenberg, diyeti yumurta ve süt ürünleri dışında tamamen bitkisel. Mango, hurma, patates ve kuruyemiş en favori lezzetleri arasında.
  • Doymuş yağları sınırlayın: Hayvansal yağlardan kaçınarak, fındık ve tohum gibi bitkisel yağ kaynaklarını tercih eden Dr. Scharffenberg, hipertansiyon ve yüksek kolesterol riskini azaltıyor.
  • Şekeri azaltımı: İlave şekerleri günlük 25-50 gramın altında tutmayı hedefleyen uzman, tatlı yerine taze meyve ve kaju püresi gibi doğal alternatifleri öneriyor.

Dr. Scharffenberg, “Genler, ömrümüzü açıklamaya yetmiyor; alışkanlıklarımız ise kontrolümüzde” diyerek, uzun ve sağlıklı bir hayatın herkesin erişebileceği basit kurallardan geçtiğini ortaya koyuyor.

Related Posts

Dünyanın en ölümcül kanser türünü tetikleyen içecek ortaya çıktı

En ölümcül kanser olarak bilinen pankreası tetikleyen içeceğin ne olduğu açıklandı. Uzmanlar aşırı tüketiminde yakalanma riskinin büyük oranda arttığını vurguladı.

Kadın Viagrası piyasaya sürülmeye hazırlanıyor

Menopoz sonrası dönemde yaşanan fizyolojik değişikliklere yönelik geliştirilen hormonsuz krem Myregyna, kadınlar için cinsel yaşamda yeni bir dönem başlatmaya hazırlandığı açıklandı. Yeni Zelanda merkezli bilim insanı Dr. Iona Weir tarafından geliştirilen ürün, “kadınların Viagrası” olarak tanımlanıyor.

Selülite neden olan en kötü 5 yiyecek

İster yaz ister kış olsun selülit hem sağlık hem estetik açısından kötü bir cilt şikayetlerinden biri. Peki selülit oluşumuna hangi yiyecekler neden oluyor? İşte selülit için en kötü yiyecekler

Yeni estetik çılgınlığı Türkiye’ye de sıçradı: Ufak bir hatanın dönüşü yok

Dünya gelinde başlayan yeni estetik çılgınlığı Türkiye’ye de sıçradı. Güzellik uğruna bıçak altına yatanları ise büyük bir tehlike bekliyor. En ufak bir hatada yüzde kalıcı izler bırakabilen bu estetik ameliyatı için uzmanlar uyarılarda bulundu.

Göğüs hastalıkları uzmanı uyardı: Avrupa’da uzun zamandır sıcaklıklara bağlı ölümler rapor ediliyor, sıcak hava dalgası bize de geliyor!

Göğüs hastalıkları uzmanı uyardı: Avrupa’da uzun zamandır sıcaklıklara bağlı ölümler rapor ediliyor, sıcak hava dalgası bize de geliyor!

Cömertliğin beyni bulundu: Bu bölge zarar gördüğünde bencilleşiyoruz

Cömertliğin sadece bir karakter özelliği değil, nörolojik bir mekanizmanın sonucu olabileceği ortaya çıktı. Almanya’nın Düsseldorf Üniversitesi öncülüğünde Güney Afrika, Hollanda ve İsviçre’den bilim insanlarının katılımıyla yürütülen araştırma, insan beynindeki bazolateral amigdala adlı bölgenin cömertlik ve empatiyle doğrudan ilişkili olduğunu gösterdi.